Yapay zeka devrimi, iş piyasasını köklü biçimde dönüştürüyor. AI ve makine öğrenimi uzmanlarında %80'e varan büyüme bekleniyor. Aynı zamanda prompt mühendisliği gibi tamamen yeni meslekler ortaya çıkıyor. Bu uzmanlar, AI sistemlerine en etkili talimatları vererek pazarlama, içerik üretimi ve müşteri hizmetlerinde kritik rol oynuyor.
İlginç olan şu: İnsan dokunuşu gerektiren meslekler de güçleniyor. Psikologlar, terapistler ve eğitmenler için talep artacak çünkü empati ve kişisel bağlantı AI'ın ikame edemediği alanlar. Sanatçılar da AI araçlarını kendi yaratıcılıklarıyla birleştirerek hibrit model geliştirecek.
Yeni ortaya çıkan AI etik uzmanları, siber güvenlik ve sürdürülebilirlik uzmanları da kritik roller üstlenecek. Veri bilimcileri ise büyük veriyi AI ile entegre ederek iş kararlarına dönüştürme konusunda daha da değerli hale gelecek.
Risk altındaki meslekler ise rutin büro işleri, temel muhasebe ve basit müşteri hizmetleri gibi otomatize edilebilir roller.
Ancak burada önemli bir nokta var: Türkiye'deki eğitim sistemi bu dönüşüme hazır mı? Üniversitelerimiz AI okuryazarlığı ve hibrit becerileri öğretiyor mu? Yoksa hâlâ 20. yüzyıl paradigmalarıyla mı mezun veriyoruz?